UZMANIMIZA
WHATSAPP’TAN ULAŞIN
İLETİŞİM FORMUNU
DOLDURUN
UZMANIMIZLA
İLETİŞİME GEÇİN
Web sitemizdeki deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanmaktayız.
Otomotiv endüstrisinde bugüne kadar hibe ve destek yönetimi, Ar-Ge ve inovasyon projeleri yönetimi, yatırım teşvik kategorilerinde 150’den fazla başarılı danışmanlık projesine imza attık.
Ancak gün geçtikçe gelişen ve düzenli olarak yeni teknolojilerin devreye girdiği bu sektörde üretimi kusursuzlaştırmak adına üretim ve kalite danışmanlığı; büyüyen hacim nedeniyle yönetimin kontrolden çıkmaması adına yönetim danışmanlığı ve kaliteli üretim sağlandığı takdirde bir sonraki aşamanın bunu dünyaya pazarlamak olması nedeniyle de ihracat danışmanlığı kabiliyetlerimizi bu sektörde de devreye sokma kararı aldık.
Ayrıca tüm bu kabiliyetlerimizi otomotiv endüstrisinde hizmet verdiğimiz firmalara aktarabilmek için çeşitli eğitimler düzenliyor, sektörü yakından takip ederek uluslararası trendlere uyum sağlamaları adına Endüstri 4.0 temelli danışmanlık çözümleri sunuyoruz.
Son yıllarda global çapta gelişen olaylara karşı otomotiv sektörünün sert kırılımlar yaşadığını görüyoruz.
Bir yandan çevrimiçi süreçlere bağlı arabalar (IoT) artarken, birçok bölgede çip sorunu yaşanmaya devam etmektedir, ek olarak firmalar & üreticiler arasında elektrikli pil savaşları da gün geçtikçe artmaktadır.
Önümüzdeki yıllarda otomotiv üretim firmaları yenilikçi iş modellerini artırırken, kullanıcı deneyimini tamamen değiştirecekler gibi gözükmektedir. Burada Apple, Alphabet (Google), Xiaomi gibi markaların sektöre girebilecek duruma gelmesi sebebiyle halihazırdaki markalar da bölgesel marketlerdeki güçlerini korumaya çalışacaklardır.
Tüm engellere rağmen, bu yenilikçi alanlara geçiş şimdiden başladı. Gelişmekte olan trendlere yeterince hızlı uyum sağlayamayan işletmeler, devrim niteliğindeki bu yeni teknolojileri benimsemekte sorunlar yaşayacaklardır. Otonom sürüş teknolojisinde olduğu gibi sorunu hızlı bir şekilde tanımak ve çözmek için belirli stratejileri kurmak hala ilerleme aşamasındadır.
Her geçen yıl otonom sürücüsüz araçların artmasıyla birlikte otomotiv yazılım sektörü ve siber güvenlik sektörleri paralel olarak önem kazanmaktadır. Teknolojinin artmasıyla birlikte pazara, sektörlere yeni firmaların girişi zorlaşmakta, aynı zamanda tüketicilerin sürücüsüz araçlara olan ön yargıları azalmamaktadır. Ancak 2030 sonrasında; yazılım & güvenlik sorunlarının aşılması ile birlikte otonom araçları günlük kullanımda daha sık görebileceğiz.
Satılan bu araçların kendi içlerinde çoğunluğu yine hibrit olacak. Elektrikli araç sektörü bir yandan araçların sürdürülebilirliği ve çeşitli regülasyon süreçleriyle uğraşırken, bir yandan fosil yakıta bağlılık konusunu çözmek zorunda. Her ne kadar firmalar çözüm konusunda ciddi yatırımlar yapsalar da sonuç olarak piyasadaki otomobillerin yüzde 85’ten fazlası yine de fosil yakıtlara bel bağlayacak. Bu oran önümüzdeki yıllarda otomobil üreticilerinin yeni standartlara uymak için içten yanmalı motorları daha verimli, daha güvenli hale getirmeleri gerektiği anlamına geliyor.
2025 yılına kadar satılan otomobillerin %25’i elektrikli motorlara sahip olması öngörülmektedir. Bu oranın günümüzdeki %10 olan orandan çok daha yüksek olduğu ortadadır ve gelişimin kendini göstereceğinin bir işaretidir.