UZMANIMIZA
WHATSAPP’TAN ULAŞIN
İLETİŞİM FORMUNU
DOLDURUN
UZMANIMIZLA
İLETİŞİME GEÇİN
WHATSAPP TOPLULUĞUMUZA
KATILIN
Web sitemizdeki deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanmaktayız.
ODS Danışmanlık olarak bugüne kadar tarım sektörüne ait yüzlerce farklı projeyi başarıyla noktalamayı başardık. Sektör kapsamında sağlanan Hibe Teşvik, Ar-Ge / Tasarım ve Yatırım Teşvik Danışmanlığı ve İhracat Danışmanlığı ile sektörde öncü firmalara yol gösterici rol oynamıştır.
Küresel tarım endüstrisi, piyasaya daha fazla değilse bile en az diğer temel endüstriler kadar katkı sağlamaktadır. Dünya ekonomisinin köklerine bakıldığında, dünya pazarının bugünkü çeşitliliğine ulaşmasına tarım sektörünün sebep olduğunu söylemek yanlış olmaz. Yıllar içinde tarım, teknolojik dönüşümlerin bir sonucu olarak daha modern bir sektöre kaymıştır. Bu dönüşümler sayesinde tarım daha verimli hale geldikçe, piyasaya olan talep de karşılıklı olarak arttı. Bugün sektör, pazar için önemli unsurlar taşımaktadır; tarım endüstrisi tüm ülkelerin küresel ekonomisine yaptığı yaklaşık 2,4 trilyon ABD dolar katkıyla ile dünya ekonomisinin bel kemiği olarak kabul edilmektedir.
Dünyanın en büyük gıda üretİcİ ülkelerİ olan Çİn, Hİndİstan, ABD ve Brezİlya; genİş nüfusa, bol arazİye ve çeşİtlİ mahsullerin yetİştİrİlmesİne elverİşlİ İklİm bölgelerİne sahİp olmanın faydalarını paylaşmaktadır.
Durum böyle olsa da gıda üretiminin diğer ülkelerin ekonomisine olan katkılarında göz ardı edilemeyecek farklılıklar ve bu farklılıkların sağladığı ülkeye özgün avantajlar bulunmaktadır. İstatistikler, dünyadaki tarım işçilerinin büyük bir bölümünün Çin’de bulunduğunu gösteriyor. 1991’de gıda üretimine katılan işçilerin yüzdesi sürekli olarak %60’tan düşmesine rağmen, tarım işçiliği 2019’da ülkedeki tüm istihdamın %25’ini oluşturuyordu. Çin’in ardından nüfus bakımından dünyanın en büyük ikinci ülkesi olan Hindistan, 2020’de 403,5 milyar dolar ile en yüksek ikinci tarımsal üretime sahipti. Gıda üretimi, toplam tarımsal üretimin 382.2 milyar dolarını oluşturmuştu.
Arazi alanı, nüfus sayısı, iklim ve tarımsal altyapı ve teknoloji standardı, bir ülkede ne kadar gıda üretildiğini etkileyen birçok değişkenden sadece birkaçıdır. ABD, Çin, Hindistan ve Brezilya önemli gıda tedarikçileri olarak sektöre öncülük etmektedir fakat diğer ülkeler de çabalarından dolayı tanınacak konuma ulaşmıştır.
2020 yılında dünyanın en büyük 10 tarım şirketi tarafından yönetilen küresel tarım pazarı, şu anda dünya çapında bir milyardan fazla kişiye istihdam sağlamaktadır.
Nüfus ve gelir artışı bugünün gıda talebinin asıl sebepleridir. Bu itici güçler belli seviyelerde arttığında sektörün de gerekli gelişmeyi göstermesini beklemek mümkün olmuştur. Bugünün artan gıda talebini karşılamak için çeşitli yöntemlere başvurulmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, gıda talebinin 2050’ye kadar %59’dan %98’e kadar artması beklenmektedir.
Bunun sonucunda tarım sektörü yeniden şekillenecektir. Dünyanın dört bir yanındaki çiftçilerin daha fazla tarım alanı kullanarak, halihazırdaki tarım alanlarında sulamayı geliştirip verimliliği artırarak, gübre ve hassas tarım gibi yenilikçi teknikleri kullanarak ürün üretimini güçlendirmeleri gerekecektir. İlk olarak direkt tarım alanında çalışan işçiler etkilenecek olsa da şirketler de bu talebi karşılamak için yeni stratejiler üstlenmek zorunda kalacaktır. Pazarda doğacak belirsizliklerden dolayı doğru finansal projeleri ortaya çıkarmak daha da zorlaşacaktır.
2025 yılına kadar küresel tarım pazarını etkilemesi beklenen temel endüstri akımları arasında yeni teknolojilerin benimsenmesi, çiftçiliğin dijitalleştirilmesi, mekanize hasat araçlarının geliştirilmesi ve gıda güvenliği için sürdürülebilir tarım yer almaktadır. Büyük şirket yatırımlarını çekmek için onlarca yıl zorlandıktan sonra gelişmekte olan ülkeler artık tarımın ekonomideki önemini anlamaktadır. Türkiye’nin yanı sıra birçok ülke de sanayiyi desteklemek için gerekli adımları atmaya başlamıştır.
Gözlem ve tecrübelerimizle, müşterilerimizin yanında olup karşılıklı yaratıcı fikirlerle sektörü desteklemeye hazırız.