Bir kurumun ürün ya da hizmet üretiminde ihtiyaç duyduğu kaynaklardan bir tanesi de insan kaynağıdır. İnsan kaynakları disiplini, bir kurum içinde çalışanlara yönelik atılan tüm adımlar ve bu adımları yürüten kişiler olarak tanımlanabilir. Kurumdaki işleyişi devam ettiren, ürün ya da hizmet üretiminde harcanan iş gücünü oluşturan bireyler insan kaynaklardır.
İnsan kaynakları yönetimi, kurumdan kuruma farklılık gösterir. Çünkü kurum çalışanlarının sayısı, kişilikleri, departmanları; şirket kültürü, şirketin kullandığı araç ve donanımlar birbirinden farklıdır. Bu sebeple insan kaynakları biriminde çalışanlar alanlarında uzman olmalıdır. Bununla birlikte kurum işleyişinin sorunsuz olması adına insan kaynakları çalışanlarının sahip olması gereken birtakım özellikler vardır. Bu özelliklerin birkaçı şöyle sıralanabilir:
● İnsan kaynakları uzmanı zamanı iyi yönetebilmelidir. Ürün ya da hizmet üretiminde çalışanları doğru koordine etmesi önemlidir.
● İnsan ilişkilerinde çok iyi olmalı, etkili iletişim becerilerini kullanmalıdır.
● Çalıştığı şirket endüstrisi hakkında gerekli bütün bilgilere sahip olması gerekir.
● Departman ve şirketin amaç ve hedeflerini çok iyi anlamış olması gerekir.
● Çalışanların kişisel amaçlarını da bilmelidir.
● Çalışanlarla empati kurabilmeli ve yoğun baskı altında bile doğru ve etkili kararlar verebilmelidir.
● Kurum içinde oluşabilecek değişimlere uyum sağlayabilmelidir.
● En önemli özelliklerden biri de kuşkusuz güvenilir olmasıdır. Hızlı çözümler üretirken adil olmayı da göz ardı etmemelidir.
İnsan Kaynakları Tarihi
Dünyadaki serüveni 19.yüzyıl sonları ile 20.yüzyıl başlarına dayanan İnsan Kaynakları, birçok farklı akım, devlet ve savaştan etkilenmiştir. Bu akımlardan en önemlisi; I. Dünya Savaşı esnasında görülen, iş akışlarını analiz eden ve ekonomik başarıyı hedefleyen, Taylorizm’dir. Bu süreç sadece tek bir akım ile kalmamıştır ve birçok farklı akımlar da sektörel etmenlerle birleşmiştir. Böylece, ortaya gelişime daha açık bir İnsan Kaynakları sistemi çıkmıştır.