Toksik Üretkenlik
Toksik Üretkenlik Nedir?
Gerek sosyal hayatta gerek iş hayatında olsun verimli ve üretken olmak herkesin istediği bir şeydir. Zamanı doğru yönetmek ve hayatımızdaki bu alanlarda başarılı ve planlı olmak için birçok farklı çalışma ve yaşama yöntemleri geliştirebiliyoruz. Fakat verimli ve başarılı olma isteği bir zamandan sonra istek değil de takıntıya dönüştüğünde yaptığımız planlamalar gerçekçilikten sıyrılarak dengesiz ve zehirli bir hal alabilmektedir. Bu durum yaşandığında sosyal, iş ve aile hayat sekteye uğramakta ve kişi kendi içindeki huzur ve yaşam dengesini kaybetmektedir. Bu üretkenlik takıntısı yoğun iş temposu içerisine girerek ve elde edilen başarıların üzerine daha verimli ve daha da üretken olma isteğinden doğmaktadır. Gün içinde her boş geçirilen vakti bu vakitler yalızca dinlenmek için geçirilen haklı zamanlar olsa bile engellemeye çalışmak ve dinlenmek yerine iş yapmaya çalışmak toksik üretkenlik dediğimiz kavramın karşımıza çıkmasına sebep olmaktadır.Toksik üretkenlik, iş hayatında kişilerin aşırı derecede verimli olma isteklerinin sonucu olarak bu davranışlarını takıntı haline getirmeleri ve dengesizce başarıyı kovalamaları anlamına gelen bir davranışsal olgudur. Dünyanın gittikçe daha fazla teknolojik bir çağa dönüşmesi ve şirketlerin, bireylerin buna ayak uydurma amacıyla rekabetli bir ortam yaratması sebebiyle üretken ve verimli olmak çalışanların birincil problemlerinden biri haline gelmiştir. Özellikle pandemi döneminde evden çalışmak zorunda olmamız daha çok boş vaktimizin ve daha kendimize ait bir ortamımızın olmasını sağlamıştı. Bu dönemde kişiler yeterince verimli olamadıklarını düşünerek zaten zor bir ortam olan evden çalışmayı üretkenliği takıntı haline getirerek daha da verimsiz hale getirdiler. Toksik üretkenlik küresel krizin iş hayatına olan yansımaları olarak görülmektedir. Yeni sorumluluklar ve yükümlülükler olmadan başarısız hissetmek bu durumun başlıca semptomlarından biri olarak gösterilebilir.
Toksik Üretkenlik Nasıl Ortaya Çıkar?
Verimli olmaya çalışmak ve boş zamanları üretkenlikle geçirmeye çalışmak kesinlikle tamamen toksik olarak sayılabilecek bir durum değildir. Ekstra boş vakitleri başarıya yönlendirmek zaman zaman bizi yükselten ve güzel bir hayat yaşamamızı sağlayan faktörlerdir. Toksik üretkenlik kapsamında sorun bu durumun bir takıntı haline getirilmesi ve insanın kendine hiçbir boş zamanı hak görmediği durumlarda başlamaktadır. Kişinin toksik üretkenlik durumuna girmesi bağlamında yapmaya başladığı bazı şeyler ve gösterdiği bir takım davranış türleri bulunmaktadır. Toksik üretkenlik durumlarından muzdarip olup olmadığınızı anlamak için öncelikle kendinizi mental olarak kontrol etmeniz gerekmektedir. Eğer bu verimlilik ve iş hayatı sizi kişisel yaşantınızdan uzaklaştırıp kendi sorumluluklarınızı aksatmanızı sağlıyorsa o verimliliğin yararlı bir yanı yok demektir. Buna örnek olarak kişisel hobileri de örnek verebiliriz. Mesela iş hayatınızdaki üretkenlik isteği ve başarı takıntınız sebebiyle sağlıklı bir yemek yemeyi atlatıyorsanız, ailenize daha az vakit ayırıyorsanız, günlük antrenmanınızı es geçiyor ve sağlıklı uykunuzdan vazgeçiyorsanız durum epey kötü hale gelmiş demektir. Bu davranışlar taşıyan kişinin toksik üretkenlik uğruna iş yaşantısını takıntılı bir halde geçirdiğini söylemek mümkündür.Bu durumu fark etmenin başka yöntemleri de vardır. Kişi toksik üretkenlik kapsamında birçok farklı davranış gösterebilir. Bu doğrultuda bireyin toksik üretkenlik durumunda olup olmadığını belirlemek için değerlendirilen bazı davranış biçimleri şekildeki gibi sıralanabilir:
• Bu takıntınız ruh halinizi etkilemeye başladığında ve artık gününüzün çoğunu mutsuz bir şekilde geçirdiğinizi fark ettiğinizde bu durumun semptomlarını gösteriyorsunuz demektir. Toksik üretkenliğe sahip kişi kendini çoğu zaman depresif ve huzursuz hissetmektedir.
• Aile ya da arkadaşlık ilişkilerinizde çevrenizden farklı birine dönüştüğünüze dair bildirimler alıyorsunuz ve bu kişilerle artık çok az sıklıkla görüşüyorsunuz.
• İş hedeflerinizde gerçekçi olmayan kısa vadeli mucizevi beklentileriniz bulunur. Sağlıklı bir insanın belirlenen süre içerisinde tamamlamayacağı amaçlar koyuyorsunuz.
• Artık iş dışında bir şeyleri yaparken hep bir suçluluk içerisindesinizdir. Bu durum sizde enerji eksikliğine ve tükenmişlik hallerine sebebiyet verir.
• İşte geçirdiğiniz saatlere ek olarak eve geldiğinizde de uyuyana kadar iş ile ilgileniyorsunuz. Kendinize ayırdığınız vakit sadece uykunuzdan ibaret olup aynaya bile bakmaya vakit ayırmıyorsunuz. Özellikle bu durumlarda kişinin verimlilik olarak gördüğü saatlerinden çok daha verimsiz olduğu kanıtlanmıştır. Kişinin mutsuz ve tükenmiş hissettiği zamanlarda çalıştığı kısım çoğu zaman başarısızlıklarla sonuçlanmaktadır.
Toksik Üretkenlik Ne Gibi Zararlara Yol Açar?
Toksik üretkenlik kişinin kendi hayatından kopmasına sebep olur. Yaşantısını işe odaklayarak benliğinden sıyrılmasına ve tüm günlük amaçlarını yalnızca işe yöneltmesine neden olarak kişinin enerji ve mutluluğunu ondan koparır. Toksik üretkenlik durumuna gelen kişiler öncelikle işe ayırdıkları zamanın biraz daha fazlasını işte geçirerek verimliliklerini az miktarda artırmayı ve başarılarını yükseltmeyi amaçlarlar. Bu durumda görünürde hiçbir problem bulunmamaktadır. Eğer kişi bununla birlikte kendi yaşantısını da dengeli bir şekilde yürütebilirse bu verimlilik girişimi büyük ihtimalle başarıyla sonuçlanacak ve ortada hiçbir sorun olmayacaktır. Toksik üretkenlik dediğimiz olay kişinin hayatının dengesini alt üst etmeye başladığında ortaya çıkmaktadır. Toksik üretkenliğin beraberinde getirdiği davranışları sergileyen kişi mutsuz, yalnız ve tükenmiş bir hale bürünmekte ve verimli dediği vakti de verimsiz bir hale getirmektedir.Toksik Üretkenlikten Nasıl Kurtulabiliriz?
Eğer toksik üretkenlik döngüsü içerisinde kendinizi kaybettiğinizi fark ettiyseniz ve bundan kurtulmak için bir adım atmak istiyorsanız yapılacak en önemli şeylerden biri iş hayatınızla ilgili kendinize yarattığınız yarış ve rekabeti kafanızda bitirmektir. Sürekli olarak kıyaslama durumundan kendinizi çıkarmalı ve yaptığınız şeylerin kendi başına da bir değeri olduğunu anlamalısınız. Kişi toksik üretkenlik durumunda başarısını yalnızca diğer kişilerle değil kendisiyle de kıyaslamaktadır. Aslında toksik üretkenliği bir döngü haline getiren en önemli etken de budur. Kişi kendi kapasitesini kafasında daima büyütme eğiliminde olduğundan nerede duracağını bilemez. Çok çok büyük başarılara imza atsa dahi her zaman daha iyisini yapabileceğine inanır. Bu amaç uğruna kendini kaybettiği, etrafındaki insanlardan kötü geri bildirimler aldığı ve genel anlamda hep bir depresiflik durumunda olduğunu fark ettiğinde iş işten çoktan geçmiş olur; kişi toksik üretkenlik haline gelmiştir bile.Bu durumda yapılacak bir diğer şey ise mükemmelliyetçiliği bir kenara bırakmaktır. Zaman yönetiminde boş geçirdiğiniz iki dakikanın hesabını yapmamalı ve kendinizi rahat bırakmalısınız. Bu kapsamda çevrenizden aldığınız destekler de büyük önem taşımaktadır. Toksik verimlilik kapsamında işe ayıracağınız vakti ailenizde ve arkadaşlarınızla geçirebilir, onlarla sohbet ederek tekrar mutlu olabileceğiniz bir ortam yaratabilmek için belirli adımları atabilirsiniz. Özellikle hafta sonu yada iş izin günlerini tamamen işten uzak geçirerek başka şeyler düşünüp yapmanız bu döngüden kurtulabilmeniz için en önemli faktörlerden biridir. İşlerde izin günlerinin olmasının sebebi zaten kişinin kendi hayatına zaman ayırması ve iş haricindeki yaşantısında bulunmasıdır. Bu düşünceyi iyice benimseyerek zaten izin günlerinin sizin için ayırılmış olan günler olduğunu ve bu günlerde çalışmamanız gerektiğini kafanıza yerleştirmelisiniz. İzin günlerinde çalışılmadığı için suçluluk duymak asıl anormal olan düşünce şeklidir.
Toksik üretkenlik kurtulması zor bir davranış biçimidir. Kişinin gerek bu durumda olsun gerek başka mental problemlerde yetersizlik hissinden kurtulması zaman alan ve efor sarf edilmesi gereken bir durumdur. Eğer kendinize inanır ve etrafınızdaki desteklere kendinizi açarsanız toksik üretkenlikten kurtulabilir ve huzurlu, dengeli bir hayatın kapılarını tekrar aralayabilirsiniz.