DANIŞMANLARIMIZA ULAŞIN

WHATSAPP'TAN ULAŞIN

TELEFON İLE ULAŞIN

E-MAIL İLE ULAŞIN

İLETİŞİM FORMU

Bütünleşik Üretim Planlama Nedir?

Farklı veri sonuçlarını doğru kaynakları kullanarak bir araya getirme ve bu veriler sonucunda envanter ve üretim için harcanan maliyetin değerini en aza indirgemeye çalışma işlemine bütünleşik üretim planlama denmektedir. Bütünleşik üretim planlama için kullanılan veriler ise şunlardır:
• Talep tahminleri,
• Envanter durumu,
• Sipariş miktarları,
• İş gücü seviyeleri,
• Yönetim politikaları,
• Üretim yerlerinin kapasiteleri,
• Malzemelerin temin edilme durumları,
• Üretim ve maliyet standartları,
• Rakiplerin davranışı,
• Ekonomik koşullar.
Yukarıda belirtilen her bir madde doğru kaynaklar aracılığı ile bir araya getirilerek yeni bir veri elde edilir. Edilen bu veriler sayesinde envanter ve üretim için harcanan maliyet değerini en aza indirmek amaçlanır. Bütünleşik üretim planı üç ila on iki ay arasında oluşturulabilir. Bütünleşik üretim planlama yaparken dönemsel ürün taleplerini ve mevcut üretim kaynaklarını göz önünde bulundurmak gerekir. Bu sayede daha uzun dönemli planlar oluşturulabilir. Ton, müşteri miktarı, adım-saat gibi ölçüler bütünsel planlamanın birer ölçütleridir.

Bütünleşik üretim planlamasının en temel amacı tüketicilerden son taleplerin belirlenmesi ile birlikte talep edilen ürün için en uygun imalat planını oluşturmaktır. Bu planı oluştururken malzemelerin, kapasitelerin, satın alma işlemlerinin ve bunlarla ilgili oluşturulan tüm çizelgelerin birbiri ile bütünleşik bir şekilde planlamasını yapmaktır. Bütünleşik üretim planını oluşturmak beraberinde farklı kazanımları da elde etmenize yardımcı olur.

Envanterdeki stok durumu, daha fazla kapasite kullanım alanlarının oluşması, ürünlerin imalat süresinin azalması gibi çeşitli faydaları da beraberinde getirir. Talebin sürekli değişikliğe uğradığı ve bu değişken talep doğrultusunda farklı imalat işlemlerinin gerçekleştiği birçok şirket bütünleşik üretim planlama sayesinde imalat kaynaklarını daha verimli kullanabilir. Bütünleşik üretim planlama, talep verileri ile başlar. Çizelgeleme ve kontroller ile sona ulaşır.

Bütünleşik üretim planlamanın önemli diğer bir amacı ise, müşterilerin istek ve talepleri doğrultusunda imalat şekillerini değiştirirken imalatta kullanılan ürünlerin kayıplarını en aza indirmektir. Örneğin, bir ürün yapılırken kullanılan tezgahlar, oluşan donanım arızaları ya da kapasite miktarlarında yeni bir üretime geçerken kayıplar vermemek için bütünleşik planlama özenle yapılmalıdır.

Bütünleşik üretim planlama, talep edilen ürün çeşitliliğini baz alarak toplam pazar miktarı, üretim durumu, stok ve iş gücü seviyelerininin belirlenmesi ile ilgilidir. Firma politikalarını, talep tahminlerini, stratejik amaçları, finansal ve kapasite sınırlamalarını ele alarak oluşturulan toplu planlama sonucunda iş gücü boyutunu, envanter durumunu, satış kayıplarını, normal ve fazla mesai üretimlerini belirler. Ana üretim, malzeme ihtiyaç ve kapasite miktar planları bütünleşik üretim planlamaya bağlı şekilde oluşur. Bütünleşik üretim planlanmasını oluştururken birtakım aşamaları gerçekleştirmek gerekir. Bu aşamalar şu şekildedir:
• Her bir ürün için haftalık, aylık ya da üç aylık olarak satış tahminleri oluşturulması,
• Yapılan tahminler doğrultusunda toplam taleplerin değerlendirilmesi,
• İşçi, makine ve malzeme gibi üretimde etkin rol alan elemanların üretim kapasitesine dönüştürülmesi,
• Üretim kapasitesi için alternatif kaynakların bulunması ve var olan kaynakların geliştirilmesi.

Bütünleşik Üretim Planlaması

Bütünleşik üretim planlaması, kesintisiz üretim sağlayan bir tesiste genel bir üretim planı geliştirmeye yönelik bir yöntemdir. Bütünleşik üretim planlaması genel olarak 3 aydan 18 aya kadar uygulanabilir.

Bütünleşik üretim planlaması genellikle üretime önem vererek üretim planını analiz ve koordine etmek, üretimi geliştirmek ve tutarlı üretimi sürdürme amacı olan bir planlama yöntemidir.

Bütünleşik üretim planlaması ile tesisin ya da firmanın üretim maliyeti en aza indirilerek talepler karşılanır.

Bütünleşik üretim planlaması için üretim hızı, işgücü, sermaye ve diğer kontrol edilebilir değişken faktörler ayarlanarak üretimden alınabilecek maksimum verim ve talep karşılanmaya çalışılır.

Ürün tedariklerinin neredeyse bütün aşamaları bütünleşik üretim planlamasına bağlı olarak yürütülür. Bütünleşik üretim planlaması için; üretim maliyetleri, birim başına gerekli işgücü ve makine çalışma süresi, stok tutma maliyeti, bekleyen sipariş maliyeti ve firmadaki fazla mesai gibi bilgilere sahip olunması gerekmektedir.

Bütünleşik Üretim Planlama Stratejileri Nelerdir?

İşletme stratejilerinin en önemli parçalarından biri de bütünleşik üretim planlama stratejileridir. Bütünleşik üretim planlaması oluştururken planlamayı yapacak kişinin cevaplandırması gereken birtakım sorular vardır. Bu sorulardan bazıları şöyledir:
1. Planlama süreci boyunca oluşan talep değişikliğini karşılamak için yeterli stok var mı? Bu durumlarda stok kullanılabilir mi?
2. Oluşan değişiklikleri gidermek için iş gücünde değişiklikler mi yapılmalı yoksa farklı yöntemler mi geliştirilmelidir?
3. Dalgalanmaları ortadan kaldırmak için yarı zamanlı ya da normalden az/çok mesai yapılması gerekir mi?
4. Siparişleri oluştururken normal iş gücü düzeyini sabit tutmak için taşeron işçiler kullanılabilir mi?
5. Talep miktarını etkilemek için fiyatlar ve diğer faktörlerde değişiklikler yapılmalı mı? Bu sorulara cevap veren planlamacılar bu cevaplar doğrultusunda bütünleşik üretim planlamasını gerçekleşt
irirler. Bütünleşik üretim planı oluştururken stok durumu, üretim oranı, kapasite ve bunların dışında oluşabilecek her türlü durumu kontrol edebilecekleri verileri kullanırlar.

Bütünleşik Üretim Planlamada Kullanılan Girdiler Nelerdir?

Bütünleşik üretim planlaması, üç ay ile 18 ay arasındaki üretim miktarını ve zamanını belirleyen bir üretim planlamasıdır. Diğer bir deyişle, mevcut dönem için beklenen ürün talebini karşılamak için üretim çalışmalarının işleyişinin planlanmasıdır. Bütünleşik üretim planlaması oluşturulurken bazı girdiler kullanılır. Bu girdiler sonucu oluşan bütünleşik üretim planlaması sonucunda da bazı çıktılar meydana gelir. Bütünleşik üretim planlamasını oluşturan girdiler şu şekildedir:
• İşletme Politikaları,
• Stratejik Amaçlar,
• Kapasite Sınırları,
• Finansal Kısıtlamalar,
• Talep Tahminleri,
Bütünleşik üretim planlaması üretim ve üretimin işleyişi açısından oldukça önem arz etmektedir. Üretim miktarı, sipariş miktarı, stok seviyesi, iş gücü, işçi alma-çıkarma gibi tüm girdiler bütünleşik üretim planlamayı oluşturmada birer etkendir.

Bütünleşik Üretim Planlaması Stratejilerine Yönelik Maliyetler

Firmaların üretmekte oldukları ürünler için bütünleşik üretim planlamasındaki stratejilerin göz önüne alınması ve stratejilerin maliyetlerine göre değerlendirilmesi çok önemlidir. Özellikle stratejilerin ayrı ayrı incelenmesi, maliyetleri göz önüne alınarak incelenmesi ve birbirleri ile karşılaştırılması dikkat edilmesi gereken hususlardandır.

İşgücü Büyüklüğünü Değiştirme Maliyeti

Genel olarak bakıldığında tesis veya firma açısından en maliyetli strateji olarak kabul edilebilir. İşgücü büyüklüğünü değiştirme; adından da anlaşılacağı üzere yeni çalışanların işe alınması ya da başka çalışanların işten çıkarılması ile gerçekleştirilen bir stratejidir. Firmaya ya da tesise yeni çalışanların alınması, yeni maaşlar ve firmanın çıktılarının fazlalaşması anlamına geldiğinden, en maliyetli olan stratejinin bu olduğu düşünülmektedir.

Bunun yanı sıra, işgücü büyüklüğünü çalışanları işten çıkararak değiştirmek ise benzer olumsuzluklara sebep olabilmektedir. Özellikle çalışanların sürekli olarak işten çıkarılması toplumu veya firmada işe başlamak isteyen çalışanları kötü etkileyebilmektedir. Bunun dışında, çok fazla işçi işten çıkarıldığı takdirde işgücü azalmakta ya da işten çıkarma maliyeti yükselmektedir. Bu da firmayı ya da tesisi olumsuz etkileyen durumlardan biridir.

Stok Bulundurma Maliyeti

Stok bulundurma maliyeti, stok ile ilişkili sermaye maliyeti demektir. Stok bulundurma maliyeti belli bir parasal değer karşılığında elde edilmektedir. Stok bulundurma maliyeti genelde depo giderleri, kira, sigorta, hasarlı mallar açısından ele alınır.

Stok Bulundurmama Maliyeti

Stok bulundurmama maliyeti, talep sayısı üretim sayısını aştığında firmaların ve tesislerin karşısına çıkabilen bir durumdur. Bu durumda firma ve tesisler siparişleri ertelemeyi tercih edebilir. Fakat, firmalar ve tesisler kendi aralarında bir rekabet içerisinde olduklarından dolayı sipariş ertelemeyi seçen firmalar müşteri kaybına uğrayabilmektedir.

Normal Mesai Maliyetleri

Normal mesai maliyetleri, mesai saatleri boyunca bir birim çıktı üretme maliyetini içermektedir. Bu maliyetler, normal mesai saatleri arasında çalışan çalışanlara verilen ücretler, malzeme maliyetleri ve diğer üretim harcamalarından oluşmaktadır.

Fazla Mesai ve Taşeron Maliyetleri

Fazla mesai ve taşeron maliyetleri, normal mesai dışındaki fazladan mesailerde yapılan üretim maliyetleridir. Fazla mesai, çalışanların normal mesai saatleri dışında çalışma durumudur. Taşeron ise firma dışından bir üretici ile ürünlerin üretimi anlamına gelmektedir. Fazla mesai ve taşeron maliyetlerinin genellikle doğrusal olduğunu söylemek mümkündür. Ancak, üretim hızının arttırıldığı durumlarda fazla mesai saatlerine geçildiğinden çalışanların üretkenliğinin azalması söz konusu olabilmektedir.

Bütünleşik Üretim Planlaması Problemleri İçin Geliştirilen Yöntemler

Bütünleşik üretim planlaması, tahmini talep miktarını karşılamak amacıyla üretim miktarını, işgücünü, stokların artış ve azalışlarını ve son olarak taşeron düzeyini belirlemeyi hedefleyen bir çeşit problemdir. Bütünleşik üretim planlaması problemlerinin çözümü sayesinde üretim kapasitesi ve üretim düzeyinin kalitesi belirlenmektedir. Bütünleşik üretim planlaması problemleri ile talep grafiğinin değiştirilmesi istikrarlı bir şekilde sağlanabilmektedir. Bunu yaparken sermaye ve üretim hızının değiştirilme maliyetleri göz önünde tutulur. Bütünleşik üretim planlama problemleri için uygulanabilecek en etkili yöntem değişkenlerin olabildiğince esnek tutulmasıdır. Bununla birlikte, bütünleşik üretim planlaması problemleri için geliştirilen yöntemler üçe ayrılmaktadır. Bunlar:
● Klasik Yöntemler
● Grafiksel Yöntemler
● Matematiksel Optimizasyon Yöntemleri
şeklinde sıralanabilir.

Bütünleşik Üretim Planlamasının Avantaj ve Dezavantajları

Yukarıda da belirtildiği gibi, bütünleşik üretim planlaması bir firma ya da tesis için işgücü ve üretim düzeyine yardımcı olan önemli bir araçtır. Her planlamada olduğu gibi, bütünleşik üretim planlamasının da çeşitli avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Bu avantaj ve dezavantajlar firmalar tarafından dikkate alınmalıdır.

Bütünleşik üretim planlamasının avantajlarından biri ürün bazında talep tahminlerini hazırlama, üretkenlik ve maliyet gibi çeşitli değişkenlerin maliyetlerini engelleyici olabilmesidir. Diğer bir avantajı ise bütünleşik tahminlerin kişi bazlı tahminlere göre daha kesin olabilmesidir. Bu sayede kişilerin yapabileceği yanılsamalar bütünleşik üretim planlamasında fazla geçerli olmamaktadır.

Bütünleşik üretim planlamasının avantajlarının yanı sıra dezavantajlarının da olduğu yukarıda belirtilmiştir. Bütünleşik üretim planlamasının dezavantajlarından biri bütünleşik birimi doğru olarak belirlemede güçlük çekmekten kaynaklanır. Diğer bir dezavantajı ise talep ve maliyet hakkında yapılması gereken tahminlerin yapılmasının çoğu zaman zor olmasıdır. Bütünleşik üretim planlamasının üçüncü dezavantajı ise üretim ve işgücü hızının kolay değişkenliğini varsaymaktan kaynaklanmaktadır. Bazı çalışanların verimi ve üretkenliği daha yüksek olabiliyorken bazılarınınki daha düşük olabilmektedir. Bu gibi durumlarda matematiksel bir şekilde yola çıkmak genellikle yanıltıcıdır.

Bütünleşik Üretim Planlama Örnekleri Nelerdir?

Bütünleşik üretim planlama stratejisi kendi içinde iki farklı alana ayrılır. Biri kapasite seçenekleri diğeri ise talep seçenekleridir. Kapasite seçeneklerindeki amaç stok düzeylerini değiştirmek, iş gücü büyüklüğünde değişiklikler yapmak, mesai sürelerini değiştirerek üretim oranında artış sağlamak, mevcut iş gücü düzeyini stabil tutmak için taşeron kullanmak ve sadece o üretime bağlı yeni işçiler almaktır. Şirket yöneticileri talep tahminleri doğrultusunda gelecek odaklı üretim yaptırarak ürün stoğunu artırabilirler. Bu durum elbette maliyet kısmında da artışa neden olacaktır. Fakat bir ürün için ileriki dönemlerde talep miktarında artış görülür ve o ürün stoğu bulunmazsa o an talebi karşılamak için üretim kısmında daha fazla maliyet kaybı oluşabilir.

Oluşan talebi karşılamak için fazladan işçi alımı ya da talep miktarındaki azalmalara bağlı olarak işçi çıkarımları da olacaktır. Aynı zamanda yeni işçi alımları da mevcut üretim sürecinde sendelemeye neden olabilir. Çünkü işe yeni başlayan işçilerin işi öğrenme süreleri üretimdeki verimliliği de etkileyecektir. Ayrıca talep değişikliklerinden doğan üretim açığını kapatmak için fazladan mesai ya da işçi çalıştırılabileceği gibi taşeronlarla da anlaşarak iş gücünü artırabilirler. Taşeron şirketler kullanmak, iş gücündeki değişimleri etkilemesi ve üretimi hızlandırması açısından yararlı olsa da kâr oranlarında düşüş, iş kaybının azalması gibi durumlara da yol açabilir.

Talep seçeneklerindeki amaç ise oluşan talep miktarını etkilemek, yüksek talebin olduğu zamanlar siparişi ertelemek, taleplere ek olarak mevsimsel tamamlayıcı ürünler üretmektir. İşletmeler gerek reklamlar ile gerek fiyat üzerinde yaptıkları değişimlerle talep miktarını artırabilirler. Ayrıca talep edilen ürünlerin yanına dönem dönem ürettikleri yan ürünleri de ekleyerek satışlarda artış sağlayabilirler.

Mevsimsel ürünlerde mevsimi bittikten sonra indirimler ve promosyon uygulamaları yapılabilir. Örneğin, kışlık bot, mont, kazak gibi ürünler yaz mevsiminin başlarında indirimli fiyatlar ile satışa sunulur, tam tersi durumda da aynı uygulamadan yararlanılabilir. Hava yolu şirketleri, oteller ya da tatil beldelerindeki yerler sezon bittikten sonra çeşitli indirimler ve promosyonlarla müşteri çekmeye ve satışları devam ettirmeye yönelik talep artışlarını etkilemeye çalışırlar. Son olarak da taleplerin fazla fakat stoğun yetersiz olduğu durumlarda siparişleri ertelemenin yollarını bulabilirler. Eğer müşteri üründe kararlı ve stok durumunu beklemek isterse sipariş ertelemek şirketler için olumsuz bir etki yaratmaz. Ancak bazı durumlarda sipariş ertelemek şirketlere dezavantaj sağlayabilir. Sipariş erteleme yüzünden mevcut satışlarda düşüş olabilir.

İlginizi Çekebilecek Diğer Makalelerimiz

Acil Durum Planlaması

Makaleyi Okumak İçin Tıklayınız

Sosyal Ticaret

Makaleyi Okumak İçin Tıklayınız

Veri Gizliliği

Makaleyi Okumak İçin Tıklayınız

Tüketici Nedir?

Makaleyi Okumak İçin Tıklayınız

SİZE NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ?

Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
İlgilendiğiniz Hizmetler