Imposter Sendromu
Imposter Sendromu Nedir?
İnsanın zaman zaman kendini sosyal hayatında, iş hayatında, toplum içinde ve diğer birçok ortamda daha geride ve yetersiz hissetmesi doğal bir durumdur. Bazen hayatımızda iyi günlerimiz olduğu gibi kötü günlerimize de yer vermekteyiz ve bu durum genelde geldiği gibi geçen bir olaydır. Fakat bazı insanlar bu durumlara benzer zamanlarda sürekli olarak kendini yetersiz ve başarısız hissetmektedir. Psikolojide Imposter Sendromu olarak adlandırılan Sahtekâr Sendromu, insanın sahip olduğu başarıları hak etmediği düşüncesine ve etrafındaki insanları bulunduğu konum ile kandırdığına inanan kişilerin hissettiği durum için kullanılan bir duygu bozukluğudur. Imposter Sendromunun temelinde insanın herhangi bir sebepten dolayı hissettiği baskı ve yetersizlik hissi yatmaktadır. Psikologlar tarafından yapılan araştırmalara göre bu sendromun muzdaripleri çocukluktan itibaren belirli başarıya ilişkin baskılara maruz kalmış özgüvensiz kişilerden oluşmaktadır. Çevresel veya içsel faktörlerden dolayı hiçbir şeyi hak etmediğini düşünen bu insanlar sahip oldukları iyi şeylerin bir şans eseri olduğunu ve kendilerinin bunlara sahip olmaması gerektiğini düşünür. Yeterince iyi olmadıkları düşüncesiyle hareket eden bu kişiler hayatlarında çok çalışıp kendi tırnaklarıyla iyi bir yere gelseler bile kendilerini bu düşünceden kurtulamaz halde bulurlar.Imposter Sendromuna sahip kişilerde kendini dış dünyaya kapatma ve diğer fikirlerinden kendini izole etme eğilimi bulunur. Bu kişiler diğerleri kendilerini ne kadar iyi olduğuna ikna etmeye çalışırsa çalışsın yalnızca kötü olduğu düşüncelerini benimserler. Kendilerini daima bu baskı içerisinde yaşatmalarından dolayı yetersiz olmasalar bile dışarıya kendilerini bu şekilde gösterirler. Bu sendroma sahip kişilerin gerçek dünyayla bağlantısı düşük bir konumdadır. Tam anlamıyla kimin ne düşündüğünü kavrayamaz durumda olup kendi dünyalarının yarattığı yanlış fikirleri doğrulaştırmaya çalışırlar. Imposter Sendromu sosyal ve akademik hayatta olduğu gibi iş hayatında da sıkça görülmektedir. Özellikle yapılan araştırmalara göre bu sendromun kadınlarda kendini daha çok belli ettiği görülmüştür. Ataerkil bir toplumda kadının görevlerinin kısıtlı ve basit olduğunu düşünerek büyüyen bir kız çocuğu çok iyi mevkilere ulaşsa bile hak ettiğinin aşağısını kabul etme eğiliminde olabilmektedir.
Imposter Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Imposter Sendromu başarılı insanların semptomlarını gösterdiği bir sendromdur. Tam da bu yüzden kişinin Imposter Sendromuna sahip olup olmadığını anlamak bazı durumlarda zor olabilmektedir. Bu kişileri yakından tanıyan kişilerin kolayca fark edebildiği bu semptomlar kişinin kendisini tanıması sürecinde de kendini belli etse de bu kişiler daima bu semptomları görmezden gelmektedir. Imposter Sendromunun kişide yarattığı etkileri şekildeki gibi sıralayabiliriz:● Sürekli başarısız hissetmek
● Kendini yetersiz görmek
● Aynı konumda veya daha başarılı olunsa bile kendini diğer insanların altında görmek
● İnsanların kendine karşı güçlü ve olumsuz düşüncelerinin olduğunu düşünmek
● Elde edilen başarının sadece şans eseri kaynaklandığı inancına sahip olmak
● Olumsuz sonuçlanacağını düşünerek insanlar önünde bir şey yapmaktan kaçınmak
● Hep kendine teklif edilenin altını hak ettiğini düşünmek
● Toplum önünde konuşma yapmaktan kaçınmak
Imposter Sendromu Nedenleri Nelerdir?
Gerek çocukluktan kalan travmalar olsun gerek çevreden benimsenen tutumlar olsun birçok faktör kişinin Imposter Sendromuna sahip olmasına sebep olabilmektedir. Fakat genelde bu sendroma sahip kişilerin hayatında kalıplaşmış bir hikâye olduğunu görebilmekteyiz. Kişiler çocukluklarında aileden ve özellikle ebeveynlerinden gördükleri olumsuz davranış ve sözleri kendilerini tanımlamak için kullanmaktadırlar. Çocukluktan beri aileden başarısına veya başarısızlığına dair aşırı ve abartılmış yorumlar duyan kişiler yetişkin dönemlerinde de böyle güçlü düşüncelere sahip olabilmektedir. Bu bağlamda bu güçlü düşüncelerin Imposter Sendromuna sebebiyet vermesinin asıl sebebi kendilerini yeren düşünceler olmalarındandır. Ebeveynlerin çocuklarına mükemmeliyetçi yaklaşımları ve hataya yer vermeyen tutumları sebebiyle çocuklar keskin hatlarla büyümekte ve bir şeyler tam çizgisinde ilerlemediği takdirde doğru olmadığı düşüncesine kapılmaktadır. İşler bekledikleri gibi gitmediğinde ise suçluluk duygusuna kapılarak tüm emeklerini ve başarılarını kenara atmaktadırlar.Bir diğer durum ise ebeveynlerin ve çevrenin kişiye cinsiyetçi yaklaşımda bulunmasıdır. Yapılan araştırmalar Imposter Sendromuna sahip kişilerin çoğunluğunun (%67) kadın olduğunu ortaya koymuştur. Kadınların etraflarından başarılı olamayacağı ve bu olduğu takdirde bunun kendi emekleri olmayacağı fikrini sürekli duymaları halinde düşük özgüvenle büyüdükleri ve iş hayatlarında her zaman daha azını kabul ettikleri görülmüştür. Baskıcı çevrede büyüyen kadınları başarılı olduklarına inanmamakta ve kariyerlerinde kendileri yerine şansı temel element olarak göstermektedirler.
Imposter Sendromu Kimlerde Görülür?
Imposter Sendromunun baskıcı toplumlarda büyüyen, azınlık olan ve mükemmeliyetçi olan kişilerde görüldüğü yapılan araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur. Peki bu kişiler tam olarak hangi alanlarda kimlerde görülmektedir? Bu sorunun cevabı olarak Imposter Sendromunun görüldüğü kişi gruplarını şekildeki gibi listeleyebiliriz:● Toplum tarafından belirli özellikleri sebebiyle baskılanan ve temsili düşük olan gruplar (Etnik azınlıktaki grup insanlar, kadınlar, LGBTIQ+ bireyler, fiziki veya mental engele sahip kişiler, vb.): Bu kişiler toplum tarafından baskılanması ve her ortamda daha düşük görülmeleri sebebiyle zamanla bu tutumu benimseyebilmektedir. Bunun sonucu olarak hayatlarında etraflarından gördüğü davranışı kendilerine layık görüp başarılı olsalar dahi başarısız gibi hissedebilmektedir.
● İş hayatında yüksek başarı elde etmiş kişiler: Üstün başarıya ulaşmış bazı kişiler de mükemmeliyetçi tavırları ve yetersizlik duyguları sebebiyle ellerinden geleni yapmadıklarını ve hep daha fazlasını yapabileceklerini düşünerek kendilerini yıpratırlar. Normal yolların dışında farklı yöntemlerden başarı kazanmış kişilerde bu durum daha sık görülmektedir.
● Öğrenciler: Öğrencilerin önündeki yetişkin örnekler her zaman çalışan ve bir şeyleri elde etmek için çabalayan insanlardır. Bunun yanı sıra öğrenciler daima etraflarında onlarca kendi yaşıtı olan farklı başarılardaki insanları izleyerek büyür. Bu durum kendilerini sorgulamalarına ve sahip oldukları başarıyı yetersiz görüp kendilerini hep bir kıyaslama içerisine sokmalarına sebebiyet vermektedir.
Imposter Sendromu Tedavisi
Imposter Sendromuna sahip olunduğu fark edildiği ve düzelmek istenildiği takdirde yapılabilecek birçok yararlı şey bulunmaktadır. Bu sendromun tedavisi ilk olarak bu hislerin düzelmesinin fark edilmesinden başlamaktadır, dolayısıyla insanın kendisini tanıması en önemli adımlardan biridir. Imposter Sendromunun tedavisi için yapılabilecek şeyleri şekildeki gibi sıralayabiliriz:● Arkadaş, aile ve psikolojik destek sayesinde özgüven gelişimini desteklemek
● Empati duygusunun geri kazanılması için olumlu düşünceler benimsemeye çalışmak
● Aile travmalarından kaynaklanan durumların olması takdirinde geçmişten günümüze yaşanan tüm çocukluk başarı ve başarısızlık hikayelerinin analiz edilmesi
● Kendinize iyi davranmaya çalışmak ve yargılayıcı cümlelerin önünü kesmek
● Hata yapmaya alışmak ve bunun normal bir şey olduğunu kabullenmek
● Kaygı ve endişenin de normal tepkiler olduğunu ve zaman zaman düşüldüğü gibi kalkıldığını da bilmek
● Elde ettiğiniz başarılar için kendinizi sorgulamak yerine bulunduğunuz konumu önemsemek ve kendinizi ödüllendirmek
● Yakınlarınızın sizin hakkında söylediği olumlu düşüncelere kulak vererek kendinizi sevdiğiniz insanların gözünden görmek
● Meditasyon ve nefes egzersizleriyle daha sakin ve mantıklı düşünebilmeye çalışmak
● Terapi desteği alarak uzman kişilerin sizin ve Imposter Sendromu hakkında bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak, bu tavsiyeleri kendiniz üzerinde uygulamaya çalışmak
● İnsanların sizin hakkınızda abartılı olumsuz düşüncelerinin olmadığını ve kendiniz dışında herkese normal gözüktüğünüzü kavramak