Finansal kiralama (leasing), mülkiyet hakkının kiralayan şirkette kalması şartı ile, bir malın kiralayan şirket tarafından belirlenen bir ücrete karşılık olarak belirli bir süre için kullanım hakkının kiracıya verildiği bir finansman yöntemidir.
Birçok ülkede uygulama alanına sahip olarak bulunan bu sistemi diğer sistemlerden daha farklı kılan şey, malın hukuki sahibi ile ekonomik sahibinin farklı kişiler olarak belirlenmesidir. Leasing ile yapılacak sözleşme süresi boyunca belirli, kiralanan malın mülkiyeti leasing şirketinde, kullanım hakkı ise kiracıdadır.
Leasing Türleri Nelerdir?
Finansal kiralama ve faaliyet kiralaması olarak iki farklı leasing türü bulunur:
● Finansal kiralama: Leasing yapılacak olan mülk, leasing şirketi tarafından satın alınması sağlanır ve kiralanır. İmzalanan sözleşme süresi boyunca kiracı kullanım hakkı elde eder, sözleşme sonucunda ise mülkün sahipliği sembolik bir bedelle kiracıya devredilir. Kiracı kullanım hakkı üzerinden amortisman sağlamalıdır. Amortisman yani yıpranma payı, kullanım süresince mülkten elde edilen kârın bir bölümünün, mülkiyette meydana gelen yıpranmaların, aşınmaların bakımı için ayrılan bedeli olarak bilinir.
● Faaliyet kiralaması: Bu leasing çeşidi kiracı mülkün toplam ömrünün %80’i boyunca kullanım hakkına sahip olur ve buna karşılık belirlenmiş bedeli öder. Toplam kiralama süresi daha azdır ve mülkün bakımı leasing şirketine ait olarak belirlenmiştir. Sözleşme bittikten sonra söz konusu mülkün sahipliği leasing şirketine ait olarak kalır. Ayrıca kiracı sözleşmeyi feshedebilme şansına sahiptir.
Finansal Kiralama Kanunu Nedir?
Finansal Kiralama Kanunun amacı; finansal kuruluş olarak faaliyet gösteren faktoring, finansal kiralama ve finansman firmalarının kuruluş ve çalışma esasları ile finansal kiralama, finansman ve faktoring sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Finansal Kiralama Kanununa, Türkiye’de kurulu finansman, finansal kiralama ve faktoring şirketleri tabidir.